ve ertesi gün olduğunda genelde her şey düzelmiş oluyor. ama artık korkmaya başladım ağlamalar arası zamanlar azaldıkça, öyle bir gün gelecek ki ertesi gün de ertesi gün de ağlanacak. ağlanacak şey kalmayacak, tutup ağlayacak ne kaldı ki diye ağlayacağım. küçükken hep benim kadar ağlayan bir çocuk daha olsun diye dua ederdim. o zamanlar da yalnızlıktan kaçıyormuş demek insan. fakat kaçtığın şeyin içinde kendin varsın, tuhaf... üstelik ben anlarını biriktiren insanlardanım. içimdeki çocuğun ölüşünü, ne zaman yaşlandığımı bilirim ama nasıl yüzmeyi öğrendiğimi, ilk sigaramı ve ilk öpüşmemi hatırlamam. yani beni kısa anlar ilgilendirir hani kumbaranın dibinde kalan, kapağı ilk açtığında düşen 5 kuruşlar gibi anlar.
keşke her ben gidiyorum dediğimde kalkıp gidebilseydim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder