10 Mart 2013 Pazar

gündüzleri karartan şeyler olabiliyor.

   konuya hakim olmadığı için çok sinirliydi biliyorum.
   bildiğim şeylerin bu kadar fazla olması beni çok rahatsız ediyor, sadece konuşmak bile öylesine güzelken, yazamamanın verdiği acıyı tahmin edemezsin. o da edemez.
   iyi niyetli olmak hiç bir şeyi değiştirmiyor asla değiştirmedi.
   kurtulmak için koşmak yerine bekliyorum, hareketsiz beklersem insanlar bir şekilde uzaklaşmış olacak. bu da kurtuluşun farklı bir yolu.
   üstelik o da kendini öldürse geride bir mektup bırakacak olanlardan. kendini öldürecek kadar kendinden değil dünyadan nefret ediyor. dünyadan kurtulmak istiyor diğer insanlardan, polenlerden, çamaşır makinesinde asılmayı bekleyen çamaşırlardan ve ödenecek faturalardan kurtulmak istiyor; kendisinden değil. öyle kızmış ki dünyaya, tutup kendisini öldürse okuyup yaptıklarına pişman olsun diye insanlar, polenler, çamaşır makinesinde asılmayı bekleyen çamaşırlar ve ödenecek faturalar bir mektup yazıyor. polenlerin beni hapşırtmaya hakkı yoktu diye düşünüyor, çamaşırların bana benim onlara muhtaç olmam çok saçma diyor, ihtiyacı olmadığı bir düzenin vergili faturalarını ödemek istemiyor, insanlarsa her zaman sadece bencil oluyor.

   söyleyemediklerinin altında ben eziliyorum.

   işte yine aynı şeyler oluyor, gerçek bir kurtuluşa asla yetişemiyorum. başka bir şarkı daha başlıyor bitiyor. hikayesini asla bilmiyoruz kendimiz yazıyoruz. hem dökülen gözyaşlarının gelecekte işimize yarayacağını mı sanıyorduk ne, bol bol ağladık. işe yaramadı. lütfen artık kafamın içinden çıkarın bunu.
   yapılacak bir iki görüşme daha var sonra herkes gidecek. aynı yollardan birbirinden habersiz yürüyecekler. farklı kararları aynı kaçışa kavuşmak için alacaklar. birbirlerine ihtiyaç duyacaklar ama asla söyleyemeyecekler. daha önce yaptıkları hataları asla geri döndüremeyecekleri için yollarından asla sapmayacaklar. birlikte de olmayacaklar ama asla ayrılamayacaklar da.
   ve güneşli bir pazar gününde geçirilen sinir krizleri sadece insanlıktan uzaklaşmayı sağlıyor. geceleri daha az uyumayı ve kitaplara daha çok inanmayı ve yalnız olduğunu hatırlamayı. elinde kalanla idare etmeyi bilmiyoruz, öğrenmeyeceğiz de.

2 yorum:

  1. Az bir şey tanıdığın insanlara böyle yakıştırma karakterler oturtursun ya, benim oturttuğum karakterde senin üzülmemen gerekiyor. Rolden çıkma lütfen.
    Yazı çok kahırlı. Ama güzel. Güzel ama kahırlı yazılar için bir sıfat yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu az kahırlı olanlardan aslında. yine de rolden çıkmamayı denerim tamam :D

      Sil